SÜRÜŞ İZLENİMİ: YENİ HONDA NSX
19 Mayıs 2017

Tamamen yeni bir süper spor otomobil deneyimi sunma iddiasıyla yollara çıkan yeni Honda NSX’in pist performansını İstanbul Park’ta deneyimledim.
SÜRÜŞ İZLENİMİ: YENİ HONDA NSX

İlk nesil 1989 yılında yollara çıktığında sadece tasarımı, performansı ve dinamizmi ile değil kalitesi, ergonomisi ve kullanışlılığıyla da süper spor otomobil dünyasında devrim yaratmıştı. Hafif ancak son derece rijit monokok gövde ile şasi ve ortada konumlandırılan modern V6 motor gibi gelişmiş teknolojileri bünyesinde barındıran orijinal NSX, süper spor otomobil kavramını değiştirmişti. Yüksek devirli motoru, dayanıklılığı artırılmış pistonlar, titanyum bağlantı kolları ve VTEC supap yönetimi de dahil son derece yenilikçi teknolojileri bünyesinde barındırıyordu. Orijinal NSX düşük ağırlık merkezi, yüksek güç/ağırlık oranı, performans odaklı rijit bir şasi ile gövde ve mükemmel bir aerodinami gibi özelliklerle sürücü ile otomobil arasında mükemmel bir bağ kurarak benzersiz bir performans sunarak süper spor otomobil kavramını yeniden tanımlamıştı.

İlk nesil NSX’in temel karakteristik değerlerine sadık kalan yeni Honda NSX geçmişten gelen süper spor otomobil mirasını geleceğin teknolojisiyle bir arada sunan yapısıyla tamamen yeni bir sürüş deneyimi vaat ediyor. Markanın global tasarım ve mühendislik ekibi tarafından yaklaşık dört yıllık geliştirme süresi sonunda hayata gözlerini açan yeni Honda NSX bünyesinde birçok yenilikçi teknolojiyi barındırıyor. Sport Hybrid Super Handling All-Wheel-Drive bunlardan biri. Ön akstaki iki adet elektromotora entegre olan elektrik kontrollü tork transfer sistemi, Honda Super Handling All-Wheel Drive teknolojisini tamamen yeni bir boyuta taşırken, yeni Honda NSX tüm sürüş koşullarında mükemmel bir viraj performansı sunuyor.

Sport Hybrid Super Handling All-Wheel Drive (SH-AWD) güç ünitesinin kalbini ortada uzunlamasına konumlandırılan çift turbo beslemeli 3,5 litrelik V6 silindirli motor oluşturuyor. Motor dokuz kademeli çift kavramalı otomatik şanzıman (9DCT) ile kombine edilirken sistemi anlık tork üretimiyle Direct Drive Motor (DDM) adında bir elektro motor destekliyor. Motor, 9DCT otomatik şanzıman ve elektromotordan oluşan bu üçlü arka aksın güç ünitesi olarak görev yapıyor. Ön aksta ise Twin Motor Unit (TMU) adında elektromotorlu farklı bir yapı daha devreye giriyor. Bu yapı ön sol ve ön sağ tekerlekte birer adet olmak üzere iki adet elektromotordan oluşuyor. Bir adet elektromotor tarafından desteklenen 3,5 litrelik V6, 507 HP güç üretirken ön aksta görev yapan iki adet elektromotorlu Twin Motor Unit (TMU) 74 HP güç üretiyor. Böylece toplam 581 HP’lik güç ortaya çıkıyor. Motor devrinden ve seyir hızından bağımsız olarak ani hızlanma isteklerine anında cevap veren benzinli motor ile üç adet elektromotordan oluşan yapının sürüş dinamiklerine katkısı ise çok büyük.

İstanbul Park’ta trafiğe kapalı pist ortamında deneyimleme fırsatı bulduğun Honda NSX yol tutuş dinamikleriyle beni etkilemeyi başardı. Ön akstaki elektromotorlu yapının etkisini virajlarda net bir şekilde hissetmek mümkün. Sistem gaza bastıkça aracın burnunu içeriye doğru çekiyor ve NSX’in adeta raylar üzerinde ilerlediği izlenimini veriyor. Sistem getirisini özellikle viraj çıkışında net bir şekilde hissettiriyor ve viraj çıkışında çok daha erken gaza imkanı tanıyor.

NSX yola tutundukça insanın içinden daha da hızlanmak geliyor. Neyse ki güç paketi söz konusu hızlanma isteğini destekliyor. Gaza uyguladığım baskıyı arttırdıkça aracın düşük ağırlık merkezinde önemli bir paya sahip olan 75 derece açılı V6 silindirli 3,5 litrelik motor NSX’i hızlandırmaya devam ediyor. Ağırlık merkezi düşük olsa da, yeni Honda NSX uygulanan bütün gelişmiş hafif yapı üretim tekniklerine karşın pek de hafif bir otomobil sayılmaz. Sonuç olarak benzinli motor dışında üç adet elektromotor ve bataryalardan oluşan bir elektrikli sistem söz konusu, ki bu da ek ağırlık anlamına geliyor. Ancak 581 HP toplam sistem gücü, gelişmiş aerodinamik tasarım ve düşük ağırlık merkezi sayesinde söz konusu kütle kesinlikle hissedilmiyor. Honda NSX, pistin virajlarını büyük bir kıvraklık ve ataklıkla ile alt ediyor. Söz konusu atak yapıda hızlı vites geçişleriyle 9DCT adındaki çift kavramalı otomatik şanzıman ve arka aksa ek bir güç ve tork desteği sağlayan Direct Drive Motor da destekliyor. Tabi bir de insanın kalp atışlarını hızlandıran motor sesi...

Yeni Honda NSX, Integrated Dynamics System adı altında; Quiet, Sport, Sport+ ve Track olmak üzere farklı sürüş modları sunuyor. Sistem sürüş moduna bağlı olarak gaz, direksiyon, fren, araç denge kontrolü, adaptif amortisörler, motor, şanzıman ve Sport Hybrid SH-AWD güç ünitesi olmak üzere araca ait tüm sistemlerin tepkilerini ayarlıyor.

Honda NSX’in egzoz sesi sürüş moduna bağlı olarak değişiyor. Dört adet egzoz çıkışının ikisi örneğin Quiet modda kapalı. Doğal olarak sürüş de daha sessiz. Pistte Sport+ modunu deneyimle fırsatı buldum. Bu modda dört egzoz çıkışının dördü de çalışıyor. Sesi ise inanılmaz güzel. Ne sessiz, ne de çok gürültülü. Kulağı tırmalayan tiz bir tını da değil. Tok ve gücü hissettirecek bir tını.

Çoğu süper spor otomobil gibi yeni Honda NSX de hızlı ve etkin bir kalkışı destekleyen Launch Mode Control özelliği ile donatılmış durumda. Track moduyla aktifleşen bu özelliği deneyimleme imkanı olmadı. Bundan sonra da olacağını sanmıyorum. Sonuç olarak fiyatıyla ve üretim adediyle olsun ulaşılması güç bir otomobil.

Honda Türkiye, yeni NSX’i Avrupa’da satma yetkisi olan sayılı birkaç ülkeden biri. Bu yıl üç adet yeni Honda NSX Türkiye’ye geliyor. Pistte kullanmış olduğumuz NSX bunlardan biri. Müşterilerden gelen talep üzerine üretim için sipariş verilecek. Öyle “parayı verdim arabamı alır giderim” söz konusu değil. 500 bin euro ödeyerek hemen sipariş verilebiliyor. Opsiyonlar ayrıca hesaplanıyor.

OSMAN YAVUZ

Yorumlar